Türkiye’de hızla artan şehirleşme ve sanayileşme, trafik, inşaat faaliyetleri ve kalabalık nüfus gibi birçok faktörün neden olduğu gürültü kirliliği, hayatı olumsuz etkiliyor. Çevre Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Öztürk, kirliliğin en önemli kaynağının ulaşım olduğunu belirterek, “45 desibelin üzerinde hissettiğimiz ses, gürültü, sizi yavaş yavaş sinirli, yorgun yapabilir. Trafiğin, deniz ve kara taşımacılığının yoğun olduğu yerlerde yaşıyorsanız, burada insan sağlığı için çok konforlu şartlar oluşuyor” dedi. Ulaşım kaynaklı gürültü kirliliğini önleyebilmek için önerilerde bulunan Öztürk, dur-kalk sisteminin minimize edilmesi gerektiğini kaydetti. Öztürk şunları söyledi:
Yollara ağaç
“Gürültü kirliliğini önlemek için caddelerimizi yeşil koridorlara dönüştürmemiz lazım. Ağaclandırmamız, yeşil alanlara dönüştürmemiz, caddelerin kenarındaki bütün alanları sarmaşıklarla donatmamız lazım. Sarmaşık gibi bitkiler ciddi şekilde absorbe eder. Böylece daha az sesin yayılması sağlanır. Ağaçlar ve yeşil alanlar sesi emer, binalara ve insanlara gürültüyü ulaştırmaz.” –AA
Sağlıklı uyku için 35 desibel
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Ayça Çiprut, gürültünün işitmenin yanı sıra uykuyu da olumsuz etkilediğini belirterek, “Kardiyovasküler sistem problemleri yaratabiliyor, dikkat dağınıklığı, huzursuzluk ve kaygı, endişenin artmasına sebep olabiliyor. Sağlıklı uyku için 30-35 desibeli geçmemesi gerekiyor. Günlük bir ofiste çalışıyorsanız 50-55 desibel arasında olabiliyor. Hastanelerde ve okullarda ise bu düzeyin daha düşük olması gerekiyor” diye konuştu.