Son günlerde yaşananların toplumun her kesimini etkilediğini, sağlık sisteminden eğitim sistemine bütün ülkeyi felç ettiğini aktaran Açıkgöz, okulların güney Lübnan’dan kaçan insanlar için yurda çevrildiğini anlattı.
Hastanelerin ise acil olmayan hastaları kabul etmediğini bildiren Açıkgöz, “Savaşın bundan sonraki seyri konusunda halkta büyük bir kaygı var, ‘Kara harekâtı olacak mı’ şeklinde. Lübnan, iç savaş bittiğinden bu yana 2006 savaşı da dahil olmak üzere bu kadar kaotik bir durumla karşılaşmamıştı” dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Ümit Fırat Açıkgöz
‘BİR DEVLET İÇİN BİLE YIKICI’
Nasrallah’ın ölümüyle birlikte Hizbullah içerisinde bir kaosun hüküm sürdüğünün tahmin edildiğini belirten Açıkgöz, “Hizbullah, aktif durumda ama bu darbeler, örgüt tarihinde karşılaşılanlara benzemiyor. Bir devlet için bile çok yıkıcı darbeler. Kısa vadede ne yapacaklarını kestirmek çok zor ancak toparlanma sürecine gireceklerdir. Hizbullah çok derinlikli ve Lübnan toplumuna nüfuz etmiş bir örgüt. Bir paralel devlet yapılanması ki çok daha esaslı kurumları, kendi bankası, komünikasyon sistemi olan bir örgüt ve siyasi parti” diye konuştu.
Bu süreç içinde Lübnan’da yabancı olmanın da zorlaştığını aktaran Açıkgöz, “Gidilecek yerler var gidilmeyecek yerler var. Hizbullah’ın hâkim olduğu mahallelere gidilmiyor. Hizbullah da orada yabancı görmek istemiyor. ‘Dikkatli olmakta fayda var’ gibi bir anlayış hâkim. Lübnanlı olmayan insanlar kaygılı. Beyrut’tan ayrılmaya çalışanlar var, bir kısmı ayrılabildi. Ancak olaylar o kadar hızlı gelişti ki insanlar kendi şahsi stratejilerini de geliştiremediler. Havayollarında bilet yok, büyük bir kaos hâkim… ” sözleriyle izlenimlerini aktardı.